Konu: Malatya’da Sultansuyu Çiftlik-i Hümâyûnu’nun batısında kalan Yazıhan nâm boş arazinin sulanamamasından dolayı istifade edilemediği, Yapılan incelemede arazi; kuzeyde Kuruçay, güneyde Tohma, doğusu Fırat ve batısı Ansır deresiyle çevrili olup yaklaşık üç saat mesafelik çapta geniş bir arazidir. Arazinin Tohma nehrinin hangi noktasından başlanarak kanallar açılacağı bahsine gelince; arazinin güneyinde Tohma nehri yatağında bulunan Eteğen köyüne on beş kilometre uzaktaki Kızılgeçit nam mahaldir. Buradan açılacak kanal vasıtasıyla Yazıhan arazisinin sulanması mümkün olacaktır. Böylece bölgede yaşayan ahalinin refah seviyesi yükselecektir. Bunun gerçekleştirilmesi için gerekli plan ve haritaların hazırlanıp takdim kılınacağı, fakat bunların düşünceden fiile geçirilmesi için gayretli birinin bu işle görevlendirilmesi gerektiğine dâir Yedinci Fırka Erkân-ı Harbiyesi Riyâseti’nde görevli kaymakam Mehmed Şükrü Bey’in raporu. Târîh: 2 Ocak 1885
Bihî
Huzûr-ı fehâmet-nüşûr-ı asaf-ı aʻzamîleri
Maʻrûz-ı bendeleridir
Malatya sancağı dâhilinde bulunan Sultansuyu Ciftlik-i Hümâyûnu’nun şol şark cihetinde kâʼin Yazıhanı nâm arâzi-i hâliyenin susuzluktan dolayı şimdiye kadar iʻmâr olunamayarak el-yevm su dahî cereyân ettirilememesine mebnî hazîne-i celîlece istifâde-i matlûba hâsıl olamadığı ve halbuki böyle bir arâzî-i vâsıʻa ve münbitenin iʻmârıyla nefʻ-i hazînenin istihsâli ise devlet ve milletini sevenler için ferâʼiz-i umûrdan bulunduğu beyân-ı âlîsiyle şu emr-i hayrın vesâtet-i âcizâenmle hayr-ı fiʻile îsâlî şeref-bahş-ı fark-ı taʻzîm olan fî 24 Teşrînievvel sene [1]300 tarihli fermân-nâme-i müştereke-i asafenânelerinde emr ü işʻâr buyrulmuş idi. Zeyr-i cenâh-ı âtifet ve inâyetine ilticâ ile berverde-i nân ve nemekî olduğumuz bu devlet ebed-müddetin iʻtilâ-yı şân ve şevket ve istihsâl-ı kudret ve saʻâdeti emrinde öteden berû cansiperâne vâkıʻ olan hemen celile-i asaf-ı ekremîleri cümlesinden add ve iʻtibâr olunmaya şayân olan ve hele menâfi-i hazîne-i celîle nokta-i nazarınca pek büyük bir ehemmiyeti bulunan bu mutâlaʻa-i devletlerinin bende-i kemîneleri gibi bir âcizin vesâtetine tevdîʻ buyruması ise dünyada her şeyden eʻazz ve muhterem bildiğim hüsn-i teveccühât-ı bende-perverîlerinin numûne-i beşâreti olmakla bu bâbda hem nefs-i âcizânemi tebrike cürʼet ve hem de her an ve zaman vird-i zebân-ı sıdk-beyân-ı çâkirânem olan duʻâya devâm-ı ömr ve âfiyet-i veliyyü’n-naʻmîlerini tekrar ile derhâl infâz-ı irâde-i hidîv-i efhamîleri emeliyle Yedinci Fırka Erkân-ı Harbiyesi Riyâseti’nde bulunan kaymakam Mehmed Şükrü Bey bendelerini bi’l-istishâb Malatya’ya azîmet olundu.
Arâzi-yi mezkûre kâmilen devr ve gözden geçirildikte şimâlen Kuruçay demekle maʻrûf, cenûben Tohma nehri, şarken Fırat nehri ve garben dahî Ansır deresiyle mahdûd olup şimâl ciheti dört yahut altı ve şarkı iki ve garbı üç saat baʻd ve mesâfede ve şibh-i münharif şatlında ve tahmînen on üç saat murabbaʻı cesâmetinde olduğu müşâhede olundu.
Şu hudûd ile mahdûd olan arâzînin mezkûr Tohma nehrinin kangı noktasından bedeʼ-i inşâsı ve cetveller küşâdıyla iskâsı mümkün olabileceği bahsine gelince; azâde-i arz ve beyân olundğu üzere arâzi-i mezkûreyi kâmilen suya basdırmak için cihet-i cenûbiyesinde bulunan mezkûr Tohma nehri mecrâsının münâsib bir noktası üç dört gün zarfında taharri olunup bu noktada Kızılgeçit nâm mahal olduğu bi’l-keşf anlaşılmıştır. Çünkü mezkûr Tohma nehri üzerinde vâkıʻ Eteğen karyesi nokta-i mezkûreden on beş bin metre mesâfede olduğu gibi su yatağından dahi haylice irtifâʻda bulunduğundan ve halbuki mezkûr Kızılgeçit noktası ise mezkûr Eteğen karyesinin üst tarafındaki nihâyet mesâfe noktasından dahi yetmiş metre mürtefiʻ bulunduğundan arazi-i mezkûrenin iskâ ve ervâsı için münâsip ve müsâʻid bir nokta olduğu tahakkuk eylemiştir. Buradan küşâd olunacak cetvel vâsıtasıyla arâzi-i mezkûrenin on saatlik yani iki yüz bin dönüm murabbaʻında mütecâviz mahallinin iskâ ve zerʻ edilebileceği ve ancak garben üç saat murabbaʻı mahallin cetvelden ve su yatağından daha mürtefiʻ olmak münâsebetiyle zerʻ ve iskâdan mahrûm kalacağı tebeyyün etmiştir. Bundan sonra açılacak su harkının kangı cihetleri taʻkîben dolaştırılması yani ne taraflardan imrâr ve cereyân ettirilmesiyle suyun matlûb olan noktalara ihrâç olunması lazım geleceğinin müfredât veçhile keşfiyle arazinin su altına alınarak hakîkaten mükemmel bir çiftlik hâline vazʻ olunarak hayme-nişîn bunca ahali-i fukarânın sâye-i teshîlât-vâye-i cenâb-ı şehriyârîden istihsal-ı refâh ve saʻâdetleri lazımgeleceğini taʻyîn etmek üzere haritasının tanzîmine de dikkat-i tâmme ile mübâşeret olunmuş ise de hayfaki mevsim icâbınca şitâ hükmünü icrâya başlayarak ve arâzi-i mezkûreyi kâmilen bir sis kaplayarak ameliyât icrâsına mâniʻ olduğundan ve bununla beraber dâhilinde beytûtet edebilmek için bir kulube dahi bulunamadığından bi’z-zarûre terk-i ameliyât ile avdete mecbûriyet oluvermiştir. Eser-i celîl-i merâhim-kârîleriyle kuvveden fiʻile ihrâcına katʻa iştibâhım olmayan böyle bir hüsn-i tasavvuru ukde-i teʼhîre düşüren ânifü’l-arz esbâb-ı tabîʻiye ve zarûriyenin haylûletiyle irâde-i sâmîlerini tamâmıyla icrâya muvaffak olamadığımdan dolayı hakîkaten bir mahcûbiyet-i azîme içinde kalmış olduğumdan ve maʻmâ-fîh avn-i inâyet-i ilâhîye istinâden bu noksaniyeti de evvel-baharda ikmâl ile mükemmel harita ve keşif defterinin ahz ve takdîm kılınacağı dahi min-gayri-haddin taʻahhüd eylediğimden lütfen ve âtifeten bu bâbda kusur-ı bendegânemin nazar-ı aff ve inâyetle mestûr buyrulması, maʻmâ-fîh arâzi-i mezkûreye nâm-ı nâmi-i hazret-i padişâhîye olarak su çıkarılması hakkında Harput vâli-i sâbıkı atûfetlü Nafi Efendi tarafından Bâbıâli’ye ve Dâhiliye Nezâret-i Celîlesine yazılarak memnûniyeti hâvî cevâblar aldığı kuyudâttan müstebân olmuş ve vâli-i lâhık atûfetlü Hasan Beyefendi dahi bir cemîle göstermek üzere bu efkârda bulunduğu rûşen-i hâlden anlaşılmakta olup bu şekilde beraber Malatya’da bulunan çiftlik-i hümâyûna ilhâk olunmak ve su çıkarılmak üzere teşebbüsâtta bulunduğundan bu bâbda himmet buyrulması husûsu Ordu-yı Hümâyûn Müşîriyeti’nden Harput Vilâyeti’ne dünkü gün bir kıtʻa telgraf geldiği görülmüştür. Ancak bunların kâffesi kuvvede kalıp fiʻile çıkarılamayacağı derkârdır. Çünkü bu hususta pek büyük fedâkarlık ve himmet lâzımdır. Yani icâbını icrâ etmek üzere gayet fatin ve metîn ve yorulmaz, üşenmez bir sadık bendenin bizzat orada bulunup nezâret eder ise belki matlûb hâsıl olur, yoksa el-yevm çiftlik-i hümâyûna ne kadar bakılır ve iʻmâr edilirse burası da öyle olacağı şüpheden vârestedir. Bi mennihî taʻâlâ husûsât-ı maʻrûza muhât-ı ilm-i cihân-fehm-i âsıfâneleri buyruldukta hemen muhtâç olduğum hüsn-i nazar-ı füyûzât-ı eser-i hidiv-i efhamîlerinin hakk-ı nâçizânemde ber-devâm buyrulması teferruʻât-ı mahsûsasına cürʼet eylerim, ol bâbda emr ü fermân hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fî 21 Kânûnıevvel sene [1]300
Ferîk [Mühür] Hasan Hüseyin
1 yorum On Yazıhan Arazisinin Tohma Suyuyla Sulanması
Merhaba Yunus bey,
Bu sulama ve tarımı geliştirme gayretleri, ahalinin refahı içinmiş gibi ifadeler var. Oysa, savaşlar dönemi olması nedeniyle ordumuzun ihtiyaçlarının karşılanması temel nedenler arasında olmalıdır.
Tabi, boyle bir raporda, askeri hedeflerin açıkça yazılmasını bekleyemeyiz.
Acaba, satır aralarından böyle bir anlam çıkabilir mi?
Teşekkürler,
Selamlar,
Mesut